“C’est sİ Électrİque: Burada Elektrİk Var!”

Bu yıl 113. yılını kutlayan Paris Otomobil Fuarı 1-16 Ekim tarihleri arasında otomobil tutkunlarına ve tüm ziyaretçilere kapılarını açtı. Fuar kapısından çıkıp, aracıma doğru yürürken ağzımdan şu cümle çıktı: “C’est si électrique!”.

ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLER PARİS OTO SHOW’A DAMGASINI VURDU

VW “Think New” sloganıyla, tek şarj ile 300 km yol yapabilen elektrikli otomobillerini, Chevrolet Bolt cazip fiyat avantajlı elektrikli aracını, Opel ise Ampera’sını ziyaretçilerin beğenisine sundu. Fuarın en iddialı konsept aracı ise Renault’un Trezor ve tek şarjla 400 km yol yapabilen Zoe’si oldu. Alman iki dev Mercedes ve BMW’nin ezeli rekabeti, elektrikli araçlarını tanıtırken de devam etti. Her ne kadar Mercedes tek şarjla 500 km yol yapacak elektriklisini bu fuara yetiştiremese de “Generation EQ” adı altında elektrikli konsept crossover aracıyla geleceğe fazlasıyla hazır olduğunu kanıtladı. BMW ise yeni 3 serisi GT’nin elektrikli versiyonunun yanında sadece otomobil sektöründe değil, motorsiklet sektöründe de elektrikli devriminin öncüsü olacağını; 48 beygir gücünde, tek şarjla 160 km yol alabilen Motorrad C modelinin tanıtımıyla adeta haykırdı.

TEKNOLOJİ VE TASARIM ELEKTRİKLİ ARAÇLAR İLE BİR ARAYA GELDİ

Bu fuar bizlere üreticilerin artık model savaşlarının, tasarımdan çok teknoloji ve dünya ihtiyaçlarının karşılanması ile farklılaşabileceğini anladığını gösterdi. Yıllarca otomobil fuarlarında en hızlı, en büyük ve en iddialı araçlar rağbet gördü ama artık devir ve eş anlı olarak talepler de değişti! Bu değişim otomobil sürücülerinin beklentilerini daha zorlu ve karmaşık bir hale getirdi. Üreticiler ise tüm bu değişime kayıtsız kalmadıklarını gelişen bu sektörde bundan böyle kendi fikirlerinden çok kullanıcıların fikirlerine ilgili ve değer verdiklerini göstermeye başladı.

ÇEVREYE DUYARLI VE DÜNYA İLE BAĞI HİÇ KOPMAYAN BİR TEKNOLOJİ

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2016 başında “ Dünya nüfusunun yüzde 92’si hava kirliliğinin güvenli sınırını aşan bölgelerinde yaşıyor” açıklaması; toplumun bilinçlenmesi ile üretici firmaların da aynı bilinçle rotalarını elektrikli araç üretimine doğru çevirmiş olduğunu gösteriyor. Bazı ülkeler hava kirliliğine etkisi büyük olan ve tamamı hidrokarbondan oluşan fosil yakıtlara karşı savaş açmış durumda. Bu yakıtla çalışan dizel motor üretimi ve dizel motora sahip araçların satışının yasaklanması ise Avrupa’nın bir çok ülkesinde sıcak gündem maddesi. Fransa Valisi Anne Hidalgo 2020 yılında Fransa’da yollarda dizel araçların olmayacağını ve ülkede dizel motorların üretimlerinin yasaklanacağını bugünden açıkladı. İşte bu yüzden yeni yatırımlar ağırlıklı olarak elektrikli araçların üretiminin hızlanması ve bu araçların kullanımlarını yaygınlaştırmak için pil ömür sürelerinin arttırılması üzerine kurgulanmış durumda.

Belli ki önümüzdeki yıllarda markalar kişiselleştirilmiş, çevreye duyarlı ve dünya ile bağı hiç kopmayan teknolojik araçların üretimi üzerinde yoğunlaşacak. Otomobil sürüş keyfimizi arttıracak ve ulaşım standartlarını değiştirecek olan bu isabetli girişimlerin sonuçlarını bir an önce yollarda görmek için sabırsızlandığımı söylemeliyim. Otomobil sürücülerinin beklentileri daha zorlu ve daha karmaşık bir hale geldi. Üreticiler de gelişen bu sektörde bundan böyle kendi fikirlerinden çok kullanıcıların fikirleriyle ilgileniyor ve değer veriyor.

2017-08-25T11:58:52+00:00

Leave A Comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.