Loading...

Bir taraf tutmam gerekiyorsa tarafsızım,
Üzülmek gerekiyorsa da çok üzülüyorum,
Berkin’e üzülüyorum,
Tıpkı camları kırık olduğu için naylonla örtülü tek odalı kerpiç evde kalan 40 günlük Ayaz bebeğin soğuğa dayanamayıp donarak öldüğüne üzüldüğüm gibi,
Tıpkı Kilis’ten Suriye’ye yasa dışı yollarla geçiş yapmak isteyen gruba askerlerin açtığı uyarı ateşinin ardından seken kurşunun isabet ettiği Suriyeli kız çocuğu Şık Nayıf’ın hayatını kaybetmesine üzüldüğüm gibi,
Tıpkı 12’sinde evlenip 13’ünde doğurup 14’ünde ölen kız çocuğu Kader Erten’e üzüldüğüm gibi,
Ama bakıyorum da bugün olanlar bambaşka,
Bugün olanlar çok farklı.
Bugün Berkin’e üzülen ama üzüntüyle nefret duygularını birbirine karıştıran kişileri görünce üzülüyorum,
Bugün duygularıyla hislerini birbirine karıştıran insanlar görünce üzülüyorum.
Bugün bölünmüşlükten zevk alıp bunu rant haline getiren politikacıları görünce üzülüyorum,
Bugün sırf taraf olmak için geçmişte küfür ettiği kişilere destek veren iki yüzlüleri görünce üzülüyorum.
Peki ne mi istiyorum ?
Evrensel ilkelere uygun, objektif kriterlerle, bulanık sularda yapılmayan ve telefon hatlarından yönetilmeyen bir gazeteceliğin olduğu, medya kuruluşlarını görmek istiyorum.
Siyasetçilerin seçim kazanma şanslarını arttırmaya yarayan ve kendimize yakın görmediğimiz insanları “öteki” gibi gören “kutuplaşmaların” hiçbir toplumun işine yaramadığını algılayan halka sahip bir ülke istiyorum.
Tecavüz edilen kızlarımızın üzerine müslüman eller değmesin diye iş makineleri ile toprak atan zihniyetlerden kurtulmak istiyorum.
Her yaşanan olaydan sonra; paralel yapı, faiz lobisi, porno lobisi, Amerikalılar, İsrailliler kelimelerini kullanmayan ve olaya daha entellektüel yaklaşabilecek bir rejim tarafından yönetilen ülkede yaşamak istiyorum.
Muhalefet edeceğim diye iyiyi kötü yapıp her işi bozan ve eline yüzüne bulaştıran muhalefet partilerinin olmadığı bir meclis istiyorum.
Henüz demokrasisi inşa sürecinde olan, darbe yapmaya hevesli odakların ciddi güç sahibi olduğu bir ülkede “Ben kendi kitlemden sorumluyum. Dindar bir partiyim ve benim kendi tabanıma siyaset yapmaya hakkım var” diyen bir başbakanın koltuk sevdasından vazgeçmesini istiyorum.
Alevileri Sünnileştirmeye, Sünnileri Sekülerleştirmeye, Kürtleri Türkleştirmeye, ve tek tip hayat tarzı, tek tip kültür yaratmaya çalışan devlet anlayışlarının artık bittiğini farkeden bir partinin iktidarda olmasını istiyorum.
Maalesef bu istediklerimin hepsini aynı anda isteyen çok fazla kişi olmadığı ve bu kadar konuşup bunları hiç bir şekilde siyasi aktiviteye dönüştüremeyen gençlerin olduğu bir ülkede sanırım çok şey istiyorum.
O zaman arkadaşlar;
C’mon Gimme A Break…

FF

2017-08-25T11:58:53+00:00

Leave A Comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.