Gezi Parkı krizinin artık çözülmesi için 2-3 tane somut proje ortaya konmalı, mini anketler yapılmalı.
Halk bu anketlere katılıp fikirlerini beyan etmeli.
Demokraside bazen geri adım da atılabilir.
İktidar da muhalefet de bu direnişten ders almalı.
Pusuda bekleyen marjinal kurtları durdurmanın en iyi yolu budur.
Artık bu projelerin halka gitmesi lazım.
Demokrasi çoğunluk rejimidir.
50lerden sonra oluşan ve kısmen başarılı olan kutuplaşmalar ve manipülasyonlar bundan sonra oluşmamalı ve oluşmaması için ne gerekiyorsa yapılmalı.
Direnişçilerin de şu anda erken bir zafer havasına girmesi de yanlış olur.
Türkiye cazibesi ve caydırıcılığı olan bir ülke olabilmeli.
Devletle halkın barışık olması ve tam demokrasinin olması gerekir.
Ekonomik gücü olan ve teknoloji üreten bir ülke olmalıyız.
Borsa bir kaç günde yüzde 12 düşebiliyor ve ülkemizin imajından dolayı tüm otellerde iptaller yaşanıyorsa, insanlar kendi polisiyle çatışıyorsa bundan mutluluk duyan kişinin vatanseverliğinden şüphe duymak lazım.
Demokrasi sandıkta bitmez.
Demokrasiler seçildikten sonra da devam eder.
Demokratik rejimlerde protesto bir araçtır ve en doğal hakdır.
Fakat bu araç şiddet kullanılarak ve kamu malına zarar verilerek yapılırsa cezası da mutlaka olmalı.
İfratla tefrit arasında gelip gitmememiz lazım.
Demokrasilerde her şeyi her istediğimiz gibi yapamayız.
Kamu malına zarar verenler cezalandırılmazsa toplum huzuru sağlanamaz.
Bu ülke marjinal grupların planlarına terk edilecek bir ülke değildir.
Bu saatten sonra Gezi parkının park olarak kalması ve Topçu Kışlasının da yapılmaması gerekir….

FF